Post by Admin on Mar 17, 2017 6:36:14 GMT 2
ABD'de Trump'a oy verdiği için ölecek bir insan kitlesi var.
Bu kişiler Obamacare sağlık reformu sayesinde normalde elde edemeyeceği sağlık sigortasına kavuşan, tedavi imkanı bulan ama oy verdikleri Trump bu sigortayı kaldırınca tedavileri yarıda kesilecek ve ölecek olan kanser hastaları.
Medya kurumları bu kişilerle röportaj yapıp soruyorlar, "Neden Trump'a oy verdiniz?" ve kimisi Obama'ya veya Hillary'ye kızdığını, kimisi Trump'ın ülkeyi ileri götüreceğine inandığını söylüyor. Oysa Trump seçim kampanyası esnasında Obamacare'i kaldıracağını açıkça söylemişti fakat bu kanser hastaları yine de Trump'a oy verdiler. Sonrasında ise röportajda "galiba hata yaptım" diyerek seçimlerini sorguluyorlar ama iş işten geçmiş olabilir artık.
Bu çıkarına aykırı eylemde bulunma durumu bana ülkemizdeki referandum/evet seçmenini ve hatta devletimizin uygulamalarını hatırlatıyor. Bu arada önemle belirteyim tabii ki herkesin sağlığı iyi olsun, referandumda hayır/evet diyen herkes dahil. Başlıktaki ölüm kelimesi kati surette bir istem veya öngörü değildir. Ama şu var ki seçmenimiz kendisinin, ülkemizin ve bizlerin aleyhine davranıyor. Evet seçmeni devlet kavramının en temeli olan güçler ayrılığı uygulamasının parçalanmasını kutluyor! Camlarda "evet" yazılı pankartlar var ama neye evet, bunu bilen var mı? İşsizliğe, doların artmasına, ülkenin kötüye gitmesine, daha fazla inşaata, daha az parka ve ağaca mı evet? Devlet seviyesinde de durum farklı değil. Her açıdan kritik öneme sahip Almanya (en büyük dış ticaret ortağımız), Hollanda (en büyük dış sermaye girişi sağlayan ülke) gibi ülkelerle yaşanan ihtilaf turizmden, ticarete, sanayiden finansa kadar ülkemizi olumsuz etkileyecek.
Bilmeyenler için yazayım, Bulgaristan ile sorunlar kapıda ve Hollanda'ya karşı ifade edilen Srebrenitsa katliamı nedeniyle Bosna ile gerilim başlıyor zira adamlar "uçağınız Hollanda'ya inse bu katliamı hatırlayacak mıydınız" demekteler. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti devlet adabı ve ülke yönetimi vasıfları alanında tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Avrupa'da maalesef artık "Türk'ü itip kakmak, sınırdışı etmek" resmiyet kazandı. Eskiden üste kapalı olurdu bu işler artık resmi protokol/ devlet yönetimi seviyesinde. İstesek de istemesek de artık devletimizin başrol aldığı bir uluslararası reality show'un parçasıyız. Sıkıntı içinde günlerimizi geçirmek yerine üreterek, paylaşarak, iletişim ve TurkExpat'te güçbirliği kurarak daha iyi olabiliriz.
Trump'a oy veren Obamacare kanser hastalarına uzun ömür diliyor, milletimize de referandum öncesi neye oy vereceklerini okuyup iyice düşünmelerini öneriyorum.
Bu kişiler Obamacare sağlık reformu sayesinde normalde elde edemeyeceği sağlık sigortasına kavuşan, tedavi imkanı bulan ama oy verdikleri Trump bu sigortayı kaldırınca tedavileri yarıda kesilecek ve ölecek olan kanser hastaları.
Medya kurumları bu kişilerle röportaj yapıp soruyorlar, "Neden Trump'a oy verdiniz?" ve kimisi Obama'ya veya Hillary'ye kızdığını, kimisi Trump'ın ülkeyi ileri götüreceğine inandığını söylüyor. Oysa Trump seçim kampanyası esnasında Obamacare'i kaldıracağını açıkça söylemişti fakat bu kanser hastaları yine de Trump'a oy verdiler. Sonrasında ise röportajda "galiba hata yaptım" diyerek seçimlerini sorguluyorlar ama iş işten geçmiş olabilir artık.
Bu çıkarına aykırı eylemde bulunma durumu bana ülkemizdeki referandum/evet seçmenini ve hatta devletimizin uygulamalarını hatırlatıyor. Bu arada önemle belirteyim tabii ki herkesin sağlığı iyi olsun, referandumda hayır/evet diyen herkes dahil. Başlıktaki ölüm kelimesi kati surette bir istem veya öngörü değildir. Ama şu var ki seçmenimiz kendisinin, ülkemizin ve bizlerin aleyhine davranıyor. Evet seçmeni devlet kavramının en temeli olan güçler ayrılığı uygulamasının parçalanmasını kutluyor! Camlarda "evet" yazılı pankartlar var ama neye evet, bunu bilen var mı? İşsizliğe, doların artmasına, ülkenin kötüye gitmesine, daha fazla inşaata, daha az parka ve ağaca mı evet? Devlet seviyesinde de durum farklı değil. Her açıdan kritik öneme sahip Almanya (en büyük dış ticaret ortağımız), Hollanda (en büyük dış sermaye girişi sağlayan ülke) gibi ülkelerle yaşanan ihtilaf turizmden, ticarete, sanayiden finansa kadar ülkemizi olumsuz etkileyecek.
Bilmeyenler için yazayım, Bulgaristan ile sorunlar kapıda ve Hollanda'ya karşı ifade edilen Srebrenitsa katliamı nedeniyle Bosna ile gerilim başlıyor zira adamlar "uçağınız Hollanda'ya inse bu katliamı hatırlayacak mıydınız" demekteler. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti devlet adabı ve ülke yönetimi vasıfları alanında tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Avrupa'da maalesef artık "Türk'ü itip kakmak, sınırdışı etmek" resmiyet kazandı. Eskiden üste kapalı olurdu bu işler artık resmi protokol/ devlet yönetimi seviyesinde. İstesek de istemesek de artık devletimizin başrol aldığı bir uluslararası reality show'un parçasıyız. Sıkıntı içinde günlerimizi geçirmek yerine üreterek, paylaşarak, iletişim ve TurkExpat'te güçbirliği kurarak daha iyi olabiliriz.
Trump'a oy veren Obamacare kanser hastalarına uzun ömür diliyor, milletimize de referandum öncesi neye oy vereceklerini okuyup iyice düşünmelerini öneriyorum.